Kuzey Kıbrıs’ta Su Yönetimine İlişkin Basın Açıklaması

Yıllardan buyana konuşulan su projesi nihayet sonuçlanmış ve deniz altına döşenen boru hattıyla Alaköprü Barajından pompalanan su Kuzey Kıbrıs’a ulaşmıştır.

Büyük bir mühendislik eseri olarak nitelendirilen bu projenin hayata geçirilmesinde emeği ve katkısı olan başta tüm teknik ekip olmak üzere, tüm ilgilileri kutlarız. Bu su, Kıbrıs adasındaki hayatı pek çok yönü ile iyileştirecek, barış ve ekonomik kalkınmaya doğrudan etkisi olacaktır. Bu nedenle, Kıbrıs halkı bu projeyi takdir etmektedir. Türkiye’den gelecek olan yılda 70 milyon metre küp suyun stratejik değerlendirilmesi halinde Kıbrıs’ta yeni olanaklar ve ekonomik fırsatlar çıkacağı, iki yıl önce Odamız tarafından hazırlattırılan 2012-2013 Rekabet Edebilirlik Raporu’nda detaylı olarak belirtilmişti.

Gelinen bu aşamada, su projesi teknik olarak sonlandırılmış olmasına rağmen, bunun gerektirdiği yasal ve kurumsal altyapı henüz kurulamamıştır. Bugüne kadar yaşanan birçok tecrübenin gösterdiği üzere suyun işletmesini bir kamu tekeline devretmek, Kıbrıs Türk Toplumuna çok pahalıya mal olacak ve bu projenin hedeflediği kazanımlar elde edilemeyecektir. Dolayısıyla bu alanda yasal ve kurumsal altyapı oluşturulurken, rekabetçi hizmet üretimi ve arzı ile tüketici refahı temel unsurlar olarak gözetilmedir.

Bu bağlamda Odamız su işletmesinin,  Kamu –Özel ortaklığı modeli (Private-Public Partnership) çerçevesinde, kamu menfaatlerinin de gözetildiği bir şartname hazırlanmasını ve özel sektör veya özel sektörün çoğunlukta olduğu kamu özel ortaklıklarına ihale yoluyla işletmesinin verilmesi görüşündedir. Söz konusu işletmenin denetimi ve/veya oluşabilecek aksaklıkların giderilmesi için gerekli takip için ise, Bağımsız bir Düzenleme ve Denetleme Kurulu oluşturulmalıdır.

Bu yapılanmaların nihai şekilleri, toplumsal katılımla, istatistiki ve bilimsel/teknik verilere dayanarak verilmelidir. Bunun aksine, tanık olduğumuz tartışmaların siyasi bir krize neden olacak şekilde sürdürülmekte olduğunu gözlemlemekteyiz. Bu tartışmaların, tarihi bir nitelik taşıyan Türkiye’den Kıbrıs’a deniz altından su nakli projesini ve kazanımlarını gölgelemesi olasılığı tarafımızdan büyük bir endişe ve üzüntü ile karşılanmaktadır. İlgili tüm tarafları, Türkiye’den adamıza getirilmiş olan suyun,   potansiyel siyasi, ekonomik ve ekolojik getirilerinin hayata geçmesi için sorumluluklarını yerine getirmeye davet eder, bu tartışmaların en kısa zamanda sonuçlanmasını temenni ettiğimizi kamuoyunun bilgilerine sunarız. Kıbrıs Türk Ticaret Odası, toplumun çıkarları doğrultusunda ekonomik akıl çerçevesinde bu konunun acilen neticelendirilmesi için her türlü katkıyı koymaya hazırdır.