Kıbrıs Türk Ticaret Odası, elektrik sorununa ilişkin ilgisini sürdürmekte ve bu yönde çalışmalar yapmaya devam etmektedir.

Kıbrıs Türk Ticaret Odası, elektrik sorununa ilişkin ilgisini sürdürmekte ve bu yönde çalışmalar yapmaya devam etmektedir. Bugün elektrik fiyatlarına yapılan zamların üzerinden iki ay geçmesine rağmen halen elektrik soruna kalıcı çözümler getirmeye yönelik hiçbir adım atılmamıştır.

Elektrik sorunu ile ilgili gelinen durumu değerlendiren KTTO Meclisi, Mustafa GENÇ, İsmail SAYI ve Metin YALÇIN’dan oluşan bir komite kurmuş ve bu komite KIB-TEK Yönetim Kurulu ve EL-SEN Yönetim Kurulu ile görüşmelerini takiben elde ettiği bulgu ve görüşleri kamuoyu ile paylaşılmaya karar vermiştir.

Soruna kalıcı çözüm bulunmaz ise bedelini yine biz ödeyeceğiz

KIB-TEK’in gelmiş geçmiş tüm hükümetlerin popülist ve günü kurtarmaya dönük davranışları nedeniyle ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğu bilinen bir gerçek olmakla birlikte, asıl sorgulanması gereken ekonomik sektörlerin ve hane halkının yüksek tarifelerden enerji tüketmesinin nedenleri olmalıdır. Ülkede daha düşük maliyetlerde elektrik tüketmek ve gerek mali gerekse idari olarak sürdürülebilir bir yapıda olmayan KIB-TEK’te yaşanan sorunların çözümüne katkı koymak isteyen herkesin kamuoyunu bilgi kirliğinden kurtarıcı, karar vericileri doğru uygulamalar için cesaretlendirici bir kamuoyu desteği yaratmak adına çaba göstermesi gerekir.

Kıbrıs Türk Ticaret Odası olarak buna öncülük ederek KIB-TEK Yönetimi ve EL-SEN ile temaslarda bulunarak mevcut durum tespiti ile ilgili doğru bilgileri alıp kamuoyu ile paylaşmayı kendimize bir görev edindik. Bu anlamda ulaşmış olduğumuz önemli bulguları kamuoyunun bilgisine getirmek istiyoruz.

KIB-TEK’in elektrik üretim maliyetleri çok yüksektir

Ülkedeki elektrik üretimi yüzde yüz fuel oil’e bağlı bir yapı üzerine kurulmuştur ve üretim maliyeti fuel oil fiyatlarında ve dolar kurundaki artışa paralel olarak değişmek zorundadır. Fuel oil 2009 yılından bu yana yüzde 248, dolar kuru ise yüzde 33 artarken, elektrik tarifelerinde siyasi amaçlar uğruna sadece ortalamada yüzde 45 oranında bir artış gerçekleşmiştir. Ayrıca 240 gün kredili fuel oil alışı toplam fuel mal oluş fiyatını nerdeyse ikiye katlamıştır. Dolayısıyla, 2009 yılından itibaren fuel oil fiyatlarında ve dolar kurunda yaşanan yüksek seviyedeki artışlara ve çok yüksek faizlerle kredili alış için ne tedbir alınmış ne de elektrik tarifelerinde orantılı bir artış gerçekleştirilmediğinden, KIB-TEK 4 yıl zararına elektrik satışı yapmıştır. Ülkemizdeki üretim maliyetleri Eylül 2013’te 55 kuruş olarak hesaplanırken Güney Kıbrıs’ta Temmuz 2013’te uygulanan konut tarifesi 36.4 kuruş, Türkiye’de ise uygulanan konut tarifesi Haziran 2013’te 35.7 kuruş seviyelerinde idi. Bu da açıkça göstermektedir ki KIB-TEK’in elektrik üretim maliyetleri bize en yakın iki ülkeye kıyasla çok yüksek ve kabul edilebilir fiyatların çok üstündedir.

KIB-TEK alacaklarını tahsil edememiş, finansman temini için sürekli borçlanmıştır

KIB-TEK bu sürede maliyetlerinin altında satış yapmaya devam ederken, üstüne üstlük sattığı elektriğin parasını bile tahsil edememiş, finansman açığından dolayı sürekli olarak çok yüksek kredi faiz oranları üzerinden borçlanmıştır. Özellikle, Türk Petrolleri ile 4 Haziran 2012 tarihinde imzalanan antlaşmada 240 gün vadeli ve peşin ödemeli opsiyona kıyasla dolar bazında yüzde 78 daha pahalı fiyat opsiyonu seçilerek akaryakıt temin edilmesi üretim maliyetlerinde yadsınamaz artışların oluşmasına neden olmuştur.

Özellikle mevcut koşullarda 157 milyon TL tutarında olan kamu, belediyeler ve özel bütçeli kurum ve kuruluşlardan olan alacakların kısa vadede tahsil edilmesi büyük önem arz etmektedir. Bu borçların ödenmesi için Hükümetin önerdiği 0-120 ay (10 yıl) çok uzun olduğundan konuya çözüm getirmekten çok uzaktır. Birikmiş borçlarının yaratmış olduğu faiz yükü ile kurumun finansmana erişimindeki risk oranının yüksek olması bir taraftan maliyetlere olumsuz etki yaparken, KIB-TEK’in mali yapısını daha kırılgan bir hale getirmiştir.

Ek 1’de bilgilerinize sunulan tablodan da görülebileceği gibi 2013 yılı Eylül ayı itibariyle 55 kuruş olan elektrik kilovat saat ücretinin 41 kuruşunu akaryakıt ve finansman maliyetleri oluşturmaktadır. Çok yüksek seviyelerde olan bu maliyet özellikle finansman yükünden kaynaklanmakta ve bu maliyetin aşağıya çekilememesi durumunda yüksek fiyatla elektrik üretilmesine devam edileceği kesindir.

Daha verimli üretim için gerekli yeni teknolojik altyapı yatırımları yapılmamıştır

KIB-TEK düşük verimli buhar türbinleri ile üretim yapmaya devam ederken, özellikle mali anlamda yaşanan sıkıntıların da etkisi ile daha verimli üretim için gerekli yeni teknolojik altyapı yatırımlarını yapamamış, maliyetleri artarken verimliliği çok düşük seviyelerde kalmıştır. Örneğin, uzaktan erişimli akıllı sayaçların tüm abonelerde kurulumu sağlanamamıştır. Bu durum kayıp kaçağı önlemede ve gerekli bakım çalışmalarının yapımında büyük sıkıntılar yaşanmasını getirmiştir. Hâlbuki enerji üretimi ve temini teknolojik yeniliklerle doğrudan bağlantılı olan bir sektördür ve özellikle elektrik üretiminde yüksek teknolojiden yararlanılması gerekmektedir.

Personel giderleri kurumun mali yapısının kaldıramayacağı kadar yüksektir

2009-2013 yılları arasında KIB-TEK’in personel giderlerinin toplam üretim maliyetleri içerisinde payı yüzde 12 ile yüzde 25 seviyeleri arasında değişiklik göstermiştir. Dünya örneklerine bakıldığı zaman, sermaye-teknoloji yoğun bir üretim şekli olan enerji üretiminde personel giderlerinin toplam üretim içindeki payı yüzde 5 ile yüzde 7 arasında seyretmektedir. Dolayısıyla, KIB-TEK’in personel giderleri kurumun mali yapısının kaldıramayacağı kadar yüksektir.

Bütünlüklü bir yapılanmanın gerekleri yerine getirilememiştir

KIB-TEK’te çağdaş işletme kuralları yerine siyasi ihtiyaçlar ve menfaatlerin gözetildiği bir işletme anlayışı hâkim olmuş, daha düşük maliyetlerle daha kaliteli ve kesintisizi enerji üretim ve arzı için bütünlüklü bir yapılanmanın gerekleri yerine getirilememiştir. Hiç kuşku yok ki; bu durumun ülke yönetimindeki genel zafiyetinden soyutlanması mümkün değildir.

Yukarıda yapılan tespitler ışığında yakın zamanda yapılan zammın ne kurumu kurtarmaya yeteceği ne de elektrik üretim ve tüketim maliyetlerinin düşürülmesine kalıcı bir çözüm getireceği aşikârdır. Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nın hükümetten esas beklentisi elektrik enerjisi ile ilgili ivedilikle kapsamlı ve kalıcı önlemler almasıdır. Kıbrıs Türk Ticaret Odası olarak, bu kapsamdaki önerilerimiz aşağıda sunulmaktadır.

1. Elektrik üretim maliyetlerinin düşürülmesi ve rekabet edebilir seviyelerde fiyatlandırılması için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
2. Elektrik arzı çeşitlendirilerek arz güvenliği sağlanmalıdır. Bu kapsamda özellikle alternatif enerji üretim şekillerinden faydalanılması için gerekli çalışmalar yapılmalıdır.
3. KIB-TEK’in mevcut alacaklarının tahsilatının sağlanması ve borçlarının daha uygun faiz oranlarında yapılandırılması için düzenlemeler yapılmalıdır. Alacakların tahsilatının 10 yıl gibi sürelerde değil 1-2 yıl gibi çok kısa sürelerde sağlanması veya devletin bu borçlar için kaynak yaratarak, kurumdaki kara deliği kapatması için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
4. Bağımsız bir Enerji Piyasası Üst Kurulu kurulmalıdır. Bu kurum piyasayı denetleyici ve düzenleyici olmalıdır.
5. KIB-TEK’in mevcut batık haliyle kısa dönemde özelleştirilmesinin gerekli talep olmayacağından ticari olarak başarılı olması mümkün değildir. Şimdiki KIB-TEK yapısı ikiye ayrılarak üretim ve iletim yeniden yapılandırılırken, dağıtım ve tahsilat ile diğer hizmetler ayrıştırılarak en erken bir zamanda özelleştirilmelidir. Öncelikli olarak kurumun finansman sorununun çözülmesi ve yönetimin siyasetten arındırılarak, konusunda uzman kişilerden oluşacak bir yönetim anlayışı ile yeniden yapılandırılması ve bunu takiben de düze çıkarılması için gerekli düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.
6. Dağıtım ve tahsilatın özelleştirilmesinin tekel yaratacağı argümanı doğru değildir. Çünkü en kötü tekelleşme hükümetin kontrolünde olan tekelleşmedir ki şimdiki durum budur.
7. Elektrik sistemimizin Türkiye ve Güney ile bağlantılı olması için gerekli çalışmalar yapılmalıdır.
8. Ülke gerçekleri ile kurumun mali yapısı göz önünde alınarak toplam maliyetler içerisinde personel giderlerinin payının yüzde 7’yi geçmemesi sağlanmalıdır.

EK 1: Kilovat saat (kws) elektrik üretim maliyeti

Ocak 2009 % Kasım 2011 %  Eylül 2013 %
KWS Maliyeti (TL) 0,338 100 0,567 100 0,55 100
Personel Gideri 0,086 25,45 0,095 16,75 0,066 12,00
Finansman Gideri 0,089 26,33 0,022 3,88 0,031 5,64
Yakıt Maliyeti 0,126 37,28 0,382 67,37 0,379 68,91