KTTO Basın Bildirisi
6 Eylül 2015
“HÜKÜMET KAMUDAKİ ÇALIŞMA SAATLERİNİ ÖZEL SEKTÖR İLE UYUMLU OLACAK ŞEKİLDE DÜZENLEMEYİ GÜNDEMİNE ALMALIDIR”
İş Yasası ve Asgari Ücretler Yasası kapsamında değişiklikler yapılması bugünkü hükümetin çalışma hayatı ile ilgili ortaya koymuş olduğu hedefleri arasında yer almaktadır. İçişleri ve Çalışma Bakanı Sayın Aziz Gürpınar’ın basına da yansıyan açıklamalarında İş Yasası’nda yapılacak değişiklikler ile toplam çalışma saatine üst kriterler getirileceği ifade edilmektedir. Oysa ülkemizdeki en önemli temel sorunlardan bir tanesi de kamudaki çalışma saatlerinin düzensizliği ve özel sektör çalışma saatleri ile uyumsuzluğudur. Hükümet, öncelikle kamudaki çalışma saatlerini özel sektör çalışmaları ile uyumlu olacak ve özel sektördeki verimliği artıracak şekilde düzenlemeyi gündemine almalıdır. Çalışma saatlerinde esas öncelik kamu çalışma saatlerinin düzenlenmesi olmalıdır.
Sayın Bakan’ın açıklamalarından, iş yeri denetimleri konusundaki yetersizlikleri ortadan kaldırmak için sivil inisiyatiflerden yararlanmayı planladıkları da anlaşılmaktadır. Mevcut kuralların uygulanıp uygulanmadığını denetlemek kamu görevinin esasını oluşturmaktadır. Devletin denetim görevini çeşitli sebeplerden dolayı etkin bir şekilde yerine getirememesi, yurttaşları mağdur ederken işyerlerini de haksız rekabetle karşı karşıya bırakmaktadır. Ne var ki, devlet, denetleme görevini devredemez, devretmemelidir. Mevcut kuralların denetimini kamu görevi dışından kişi veya kurumlara devretmek, yurttaşları birbirine düşürmek sonucunu doğurmak tehlikesini taşımaktadır.
Sayın Bakan, işyeri devirlerinin çalışanları mağdur duruma düşürmemesi için alınabilecek önlemler üzerinde çalıştıklarını da duyurmuştur. İşyerlerinin verimsiz çalışması ve sonuçta devredilmek veya iflas etmek gibi sonuçlarla karşılaşılması elbette çalışanları da mağdur etmektedir ve böylesine olumsuz gelişmeler karşısında çalışanların haklarının korunması öncelikli olmalıdır. Ne var ki, bu konuda alınacak önlemlerin işyerlerine yeni yükler getirmesi, kayıt dışılığı teşvik edecek ve işyerlerinin verimsizliği artırarak zor duruma düşmelerini kolaylaştıracaktır.
Asgari Ücretler Yasası’nda ise asgari ücret temel alınarak belli değişikler yapılması öngörülmektir. Asgari ücret, ekonominin bütünü ilgilendiren bir konudur. Asgari ücretin emek piyasası denge ücret düzeyini ve ekonomik verileri dikkate almadan belirlenmesi, işgücü talebini düşürmekte ve işsizliğin artmasına neden olmaktadır. Bu nedenle asgari ücret, çalışan kesimin asgari yaşam parametreleri yanında ekonomik temellere dayalı olarak tespit edilmelidir. Yapılacak olan yasal düzenlemelerin bu prensiplere uygun olması, yasanın uygulanabilirliği bakımından büyük önem taşımaktadır.
Kıbrıs Türk Ticaret Odası olarak, ilgili sivil toplum örgütlerinin politikaların oluşumu ve düzenlemelerin tasarlanması aşamalarında sürece dahil edilerek katkı koymalarının etkili ve uygulanabilir ekonomik ve sosyal sonuçların ortaya çıkmasına da yardımcı olacağına inanıyoruz.
Basına ve kamuoyuna saygı ile duyurulur.