“Popülizm KKTC’nin Sorunlarının Ana Kaynağıdır”

Kıbrıs Türk Hava Yolları ve ETİ’den kamu görevine aktarılan personele yeni hak ve menfaatler sağlanabilmesi için KKTC Meclisi tarafından yapılan yasa değişikliği, Kıbrıs Türk halkının sorunlarının kaynağına ve bu sorunların zaman içinde çözümlenmek yerine neden giderek ağırlaştığına dair saptamaların bir kez daha hatırlanmasına neden olmuştur.

Bu gibi kararlar gündeme geldiği zaman, ilgili kesimlerin sorunları ve bu sorunların çözümlenmesi için harcanacak kamu kaynağının görece küçüklüğü ön plana çıkmaktadır. Ne var ki, KKTC Bütçesi’nin

% 85’lere varan ölçüde maaş nitelikli harcamalardan oluşması bu “iyi niyetli” kararların yarattığı birikimin bir sonucudur. Bu bütçe yapısının değişebilmesi için ters yönde bir kararlılığın gösterilmesi gerektiği bu son yasa değişikliği ile bir kez daha ortaya çıkmıştır. Böyle bir kararlılık olmadan bütçe yapısının düzeltilmesi mümkün olmayacaktır.

Bu son uygulama, ileride benzer uygulamalar için de bir emsal teşkil edecek ve KKTC Bütçesi’ne yeni yükler eklenecektir.  Çiftçiler, iş insanları, esnaflar, diğer özel sektör çalışanlarına kadar herkesin devletten beklentileri vardır ve her zaman da olacaktır. Bu uygulamayla, KKTC devletinden olan benzer taleplerin de önü açılmış olacaktır. Meclis veya Başbakanlık önünde gösteriler yaparak menfaat elde etme yöntemi geçerli bir yöntem olarak kutsandığı sürece, farklı kesimlerin menfaat taleplerine direnmek veya “hayır” demek daha da zorlaşacaktır. Devlet kaynaklarının bu yöntem ile dağıtılmasının, hepimizin beklentisi olan eğitim, sağlık, ulaşım gibi hizmetlerin yerine getirilmesini engelleyeceği ise açıktır.

Üzülerek belirtmek isteriz ki, devlet kaynaklarının siyasi amaçlar veya popülist yöntemler ile dağıtılması KKTC’nin sorunlarını çözmeye yetmemiştir ve yetmeyecektir. Devlet kaynaklarının siyasi amaçlar ve popülist yöntemler ile dağıtılması KKTC’nin sorunlarının ana kaynağıdır. Sorunları yaratan zihniyet ve yöntem ile sorunlar çözülemez. Ancak sorunlar çeşitlenir ve çığ gibi büyütülür. Ayni hataları tekrarlayıp  farklı sonuçlar beklemek toplumumuzun ileriye taşınmasını imkansızlaştırır. Kıbrıs Türk Ticaret Odası, bu anlayışın devam ettiğini görmekten büyük bir üzüntü duymaktadır.

Bu arada, söz konusu yasa değişikliğinin Türkiye ile birlikte yürütülmekte olan Yapısal Dönüşüm Programına aykırı olduğu ve bu aykırılığın Türkiye-KKTC ilişkilerine büyük ölçüde zarar vererek 2017 yılı içinde çeşitli sorunlarla karşılaşılmasına neden olacağı Başbakan Yardımcısı Sayın Serdar Denktaş tarafından Meclis kürsüsünden açıklanmıştır. KKTC Meclisi’nin bu açıklamayı dikkate almaması da, Yapısal Dönüşüm Programı’nın uygulanmasına büyük önem veren ve uygulama süreçlerini yakından izleyerek gerekeli uyarıları yapmaya çalışan Kıbrıs Türk Ticaret Odası tarafından endişe ile karşılanmıştır.

Basına ve kamuoyuna saygı ile duyurulur.