Taşınmaz Mal Komisyonu, 31 Ekim tarihinde yaptığı bir açıklama ile, Pavlos Loizou isimli Kıbrıslı Rum’un komisyon çalışma süreçlerinin makul olmadığını ileri sürerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yaptığı başvurunun reddedildiğini duyurdu. Bu açıklama ile, Kıbrıs Rum tarafının, Taşınmaz Mal Komisyonu’nu etkisiz hale getirmek amacıyla çeşitli girişimler yaptığı ve komisyon çalışmalarındaki yavaşlığı veya yetersizlikleri istismar etme gayreti içinde olduğu görülmektedir.
Bu bilgileri, Taşınmaz Mal Komisyonu tarafından hükme bağlanmış çeşitli dosyaların gerektirdiği ödemelerin yapılabilmesi için yeterli kaynağın bulunamadığı haberleri ile birlikte değerlendirdiğimiz zaman, komisyon çalışmalarının uluslararası geçerliliği olan bir hukuk yolu olarak kabul görmesinin ciddi bir tehdit altında olduğu sonucuna varmaktayız.
Kıbrıs Türk halkının 2004 referandumundan sonra uluslararası alanda elde edebildiği tek kazanım olan ve mülkiyet sorununu, bütünlüklü bir çözüm olasılığı dışında çözebileceğimiz yegane yöntem olarak hayati bir önem taşıyan bu mekanizmanın karşı karşıya bulunduğu tehdidi ortadan kaldırmak, acil bir görev olarak ortaya çıkmıştır.
Anlaşıldığı kadarı ile bu tehdit, “komisyon çalışmalarının yeterince süratli olmaması” ve “komisyon kararlarının gerektirdiği ödemelerin yapılabilmesini sağlayacak kaynağın temin edilememesi” şeklinde iki yetersizlikten kaynaklanmadır.
Komisyon çalışmalarının sürati, elbette, ele alınan dosyalardaki karmaşıklık veya zorluklardan doğrudan etkilenmektedir. Ne var ki, bürokratik veya teknik kapasite yetersizliğinden kaynaklanan zaman kayıplarının giderilmesi gerekliliği, Loizou başvurusu ile çok açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. Bu arada, kaynak yetersizliği ile ilgili tartışmaların süratle sonuçlandırılarak Taşınmaz Mal Komisyonu’nun mülkiyet sorununun çözümlenmesinde etkili bir hukuk yolu olmadığı iddialarına güçlü bir yanıt verilmesi; gerekli önlemler alınarak Taşınmaz Mal Komisyonu’nun etkinlik ve dinamizm kazanması sağlanmalıdır.
Kıbrıs sorununun en önemli yanlarından biri olan mülkiyet sorununun Kıbrıslı Türklerin çıkarlarını koruyacak şekilde çözümlenebilmesini sağlayacak en önemli mekanizma olan Taşınmaz Mal Komisyonu’nun hayatiyeti ile ilgili bu gelişme ve sorunlar ciddiyetle değerlendirilmeli ve gerekli önlemler zaman yitirilmeden alınmalıdır.
Kıbrıs Türk Ticaret Odası, bu önemli konunun takipçisi olmaya devam edecektir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.