İş dünyası verimliliğini artırmak için kamuda reform yapılmasını beklerken, hükümet bir kez daha “yaz mesaisine” geçileceğini ilan etti.

Ülkemizin karşı karşıya bulunduğu çok sayıda ekonomik ve sosyal sorun çözüm beklerken ve bu çözüm arayışlarının temelde verimliği artırmak, daha çok çalışmak ve daha çok gelir elde etmek çabası olması gerekirken, kamu görevlilerinin yaz günlerinin yarısında çalışması ama “tam gün çalışmış gibi” ödenmesi elbette kabul edilemez. Özel sektör işletmeleri ve çalışanları, iş ve çalışma olanağı buldukları zaman sevinirken kamuda çalışanların esas işlerini bırakıp ikinci bir işe koşmalarının veya istirahate çekilmelerinin toplumsal ve ekonomik sorunları derinleştireceği, Kıbrıs Türk halkı içindeki bölünmeleri pekiştireceği ise açıktır.

İçinde bulunduğumuz zorlukları, el birliğiyle, daha verimli ve daha çok çalışarak aşabiliriz. Bu süreçte, ister özel sektörde, isterse kamu sektöründe çalışan herkes daha çok, daha dikkatli ve daha verimli çalışmak zorundadır. Özel sektör çalışanlarının, zorlukların farkında olarak her türlü fedakarlığı yapmakta olduğu herkes tarafından gözlemlenmekte ve bilinmektedir. Ayni çalışma azmini kamudan da beklemek hakkımızdır.

Unutulmaması gereken diğer bir önemli husus ise şudur: Ödenmesinde sorunlar yaşanmakta olan kamu çalışanlarının maaşları da, özel sektör çalışanlarının ürettikleri mal ve hizmetler ile bu mal ve hizmetlerin ticaretinden alınan vergilerle ödenebilecektir. Bu gelirin elde edilebilmesi özel sektördeki çalışmaların verimli bir şekilde sürdürülebilmesine bağlı olacaktır.

Bu durumda kamuda çalışma saatlerinin özel sektör çalışma saatlerine uyumlulaştırılarak çalışma hayatının verimliliğinin artırılmasına yardımcı olunması kaçınılamayacak bir zorunluluktur. Gerek hükümet, gerek siyasi partiler, gerekse kamuda örgütlü sendikaların yöneticileri, bu konuyu siyasi bir çekişme konusu yapmadan ele almalı, kamu çalışma saatleri, özel sektör çalışma saatlerine uyarlanmalıdır.

Kıbrıs Türk Ticaret Odası

Uzun bir süredir devam eden pandemi ve ağır ekonomik koşullar, ciddi bir siyasi irade ve etkili yönetime olan ihtiyacı artırmıştır. Artık daha doğru kararlar almak, daha hızlı hareket etmek ve bir taraftan güncel sorunları çözerken diğer yandan da geleceği doğru bir şekilde kurgulamak zorundayız.

Oysa bizim siyasi sistemiz, sadece sorun üretmekte ve toplumsal sorunları çözümsüzlüğe itmektedir. Yaşanan kaos ortamında üretim durmakta, alınmayan kararlar ve geciken adımlar nedeniyle ekonomi büyük zarar görmektedir.

Herkes, işletmesini ayakta tutup, istihdamın ve vergi sisteminin çökmemesi için çaba harcarken, siyasi liderlerimizin kaygısızlığı son derece düşündürücü ve bir o kadar da acı vericidir. Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlığı, son günlerde yaşanan ve toplumsal olmayan bugünkü çekişmeleri derhal bırakmaya ve istikrarın sağlanması için adım atmaya davet ediyoruz. Bunun tersi yaklaşım ve davranışlar, yaşanan kaosu büyültecek, iflasları artıracak ve toplumsal çöküşe zemin hazırlayacaktır. Tüm siyasi makamlar, iktidar ve muhalefet, vakit kaybetmeden ülkenin geleceği için kolları sıvamalıdır.

Bizim için bu uyarıyı yapmak zorunda kalmak bile son derece üzücüdür. Sorun çözmesi gerekenlerin sorun yarattığı bu ortamın bir an önce terk edilmesi gerekmektedir.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur…

DEİK/Türkiye-KKTC İş Konseyi’nin çalışmaları ve Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) öncülüğünde hayata geçirilen Yenilikçi Girişimcilik ve Kuluçka Programı devam etmektedir.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) öncülüğünde, İstanbul Teknik Üniversitesi İTÜ-KKTC Eğitim Araştırma Yerleşkeleri (İTÜ-KKTC) ve İTÜ Mezunlar Derneği Kuzey Kıbrıs (İTÜMEDEK) desteği, Doğu Akdeniz Üniversitesi-Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi (DAÜ-GİMER) ve İTÜ ARI Teknokent işbirliğinde yürütülmekte olan Yenilikçi Girişimcilik ve Kuluçka Programı’nın 2022 yılı için başvuruları başlamıştır.
DEİK/Türkiye-KKTC İş Konseyi’nin çalışmaları kapsamında hayata geçen “Yenilikçi Girişimcilik ve Kuluçka Programı” ile KKTC’de girişimcilik ekosisteminin güçlendirilmesi, yenilikçi ürün ve fikirlerin ticarileşmesine fırsat tanıtılması, finansman ve yatırımcılara erişiminin kolaylaştırılması ve girişimcilerin uluslararası pazarlarda yer almalarına destek olunmasını amaçlamaktadır.
Program ile teknoloji ve yenilikçilik odaklı girişimlere fikir aşamasından, kurumsallaşma safhasına kadar destek sağlanmaktadır. Program kapsamında, başarılı bulunan girişimci gruplar girişimci olma yolunda “İTÜ Çekirdek Girişimci Yetiştirme” sürecine davet edilmektedir. Böylelikle, İTÜ Çekirdek Girişimcilik Eğitimi, Mentor Görüşmeleri, Yatırımcı Buluşmaları ve İTÜ Çekirdek Big Bang’e katılım hakkı kazanmaktadırlar.
Böylelikle, üniversitelerin girişimcilik kuluçka merkezleri arasında dünyada ilk 5’te yer alan İTÜ Çekirdek Kuluçka Merkezi’nde girişimcilere açık ofis, mini MBA/girişimcilik eğitimi, satış koçluğu,
teknik altyapı desteği, laboratuvar kullanım imkanı, laboratuvar sarf malzemeleri desteği ile aralarında alanında uzman iş dünyası ve akademiden 500’ü aşkın gönüllü mentor desteği sağlanmaktadır.
Programa 18-40 yaş arası, teknolojik ve yenilikçi iş fikirleri olan, üniversite öğrencileri, mezunları ile diğer girişimciler başvuruda bulunabilmektedirler.
2021 yılı içerisinde programa yapılan başvurular arasında 2 girişim başarılı bulunmuş ve İTÜ Çekirdek girişimcilik eğitimi sürecine dahil edilmiştir.
KKTC’de yenilikçi ürün ve fikir geliştiren girişimciler 2022 yılı için programa başvurularını www.kktckulucka.com adresinden yapabileceklerdir. Son başvuru tarihi 16 Mayıs 2022’dir.

Gazimağusa Limanı’ndaki Gümrük Dairesi personelinin yeni personel alımı talebiyle belirsiz zaman aralıkları ile yaptıkları “ek mesaiye kalmama” eylemi, iş yaşamını olumsuz şekilde etkilemekte, rekabet ortamını bazı firmaların aleyhine olacak şekilde bozmaktadır. Bu eylemler nedeniyle Gazimağusa ve Kalecik limanlarına gelen gemilere verilen hizmetler aksarken ihracat ve ithalat yavaşlamakta, işletmelerimizin yüksek taşımacılık maliyetleri ile boğuşmakta oldu bu günlerde dış ticaret masrafları yükselmektedir.

Kaldı ki, Gazimağusa Gümrüğü’nde yapılan türden eylemlerin çalışanlara bir şey kazandırmadığı, sonuçta pahalılığı artırarak onlara da zarar vermekte olduğu rahatlıkla gözlemlenebilecek bir sonuçtur.

Ülkemizin içinden geçmekte olduğu bugünlerde VERİMLİ ÇALIŞMAYA hayati derecede ihtiyaç olduğu ve gelecek günlerde bu kavram üzerinde yoğunlaşarak kontrol edemeyeceğimiz maliyet unsurlarına karşılık daha verimli çalışma yöntemlerini geliştirmek zorunda kalacağımız da aşikardır. Bu kriz ortamında gereksiz zaman kayıpları ve maliyet artışları piyasamızı da olumsuz etkilemekte ve çevre ülkelere göre daha pahalı hale gelerek rekabet gücümüzün azalmasına yol açmaktadır.

Salgın ortamından çıkmakta olmamıza karşın Ukrayna savaşının tetiklediği yeni bir kriz ortamında yaşadığımızı da dikkate alarak çalışma hayatına zarar verecek, işletmelerin iş akışını bozarak verimliliği düşürecek eylemlerden kaçınmak gerekmektedir. Gazimagusa Gümrüğü’nde hiçbir somut amacı olmadan devam ettirilen eylem, nelerden kaçınmamız gerektiğini anlatan bir örnektir.

Bu gerçekler ışığında, Gazimağusa gümrük çalışanlarını kendilerinin de iş arkadaşı olan işletmelere zarar vermekten kaçınmaya; Başbakan ve Maliye Bakanı’nı ise  iki yıldır çözülemeyen ve belirli sürelerle eylemlere neden olan sorunun çözümü için gerekli olan müdahaleleri yapmaya davet ederiz.

Kıbrıs Türk Ticaret Odası